HABER: BATUHAN SERİM
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100. gününde Saraçhane’de düzenlenen mitingde gözaltına alınan 13’ü tutuklu 35 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan açılan davanın ilk duruşması bugün gerçekleştirildi.
13 GENÇ İÇİN TAHLİYE KARARI
Nöbetçi hakim, tutuklu 13 gencin tahliyesine karar verdi. 13 gencin 7’sinin “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutukluluğu devam edecek.
Derhal beraat taleplerinin reddine karar verilmesini isteyen savcı, 13 kişinin ayrı ayrı tahliyesine karar verilmesini talep etti. Olay gününe ilişkin video ve fotoğraflar için bilirkişi raporu hazırlanmasını da isteyen savcı, adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesini talep etti.
7 GENÇ TAHLİYE OLMAYACAK
“Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçlamasıyla tutuklanan 13 gencin hepsi bu dosyadan tahliye edildi. Ancak 13 genç içerisinde “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla da tutuklu bulunan 7 genç tahliye olmayacak.
Tutuklu 6 genç ise Silivri’den tahliye edilecek. Bir sonraki duruşma, 19 Eylül’de görülecek.
DURUŞMA ÇAĞLAYAN’DAYDI
Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100. gününde Saraçhane’de gözaltına alına 35 genç iki ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Dava duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’ndaki 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 27. Ağır ceza salonunda görüldü.
13’ü tutuklu 35 gencin tamamı mahkeme salonunda bulundu. Ayrıca dosyanın asıl hakimi izinde olduğu için duruşmayı nöbetçi hakim yönetti. Bahsi geçen nöbetçi hakimin, 12 Eylül’de ilk duruşması görülecek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın da hakimi olduğu kaydedildi.
Duruşmayı takip edenler arasında avukatların yanı sıra; gençlerin aileleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir yer aldı.
Duruşmada ilk olarak sanık avukatlarının talepleri alındı. Avukatın Sesi İnisiyatifi üyesi avukat Aydın Başalmaz, sanıkların ifade işlemlerinden önce söz aldı. Derhal beraat talebinde bulundu. Yargılamadaki hukuksuzluklara değindi.
Avukatın Sesi İnisiyatifi üyesi avukat Burak Elik de ifade işlemlerinden önce söz alarak 2911 sayılı kanunun 32. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ve somut norm denetimi için dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti.
Daha sonra sanıkların savunmaları başladı.
‘ALANDA DEĞİLKEN TEK BAŞIMA ALINDIM’
Tutuklu gençlerden Büşra Ürgen mahkemede yaptığı savunmasında, “Kocaeli’de yurtta kalıyorum. Dönerken arkamdan, yürürken beni alıyor. Şiddet uygulayarak yere attı, ters kelepçe yaptı. Tehditvari şekilde ‘sesini kes, kesmezsen ben kesmesini bilirim’ şekinde konuştu. Polislerden birisi fotoğrafımı çekti. Alanda değilken tek başıma ablukaya alınıyorum” ifadelerini kullandı.
‘ASKER OLDUĞUMU SÖYLEYİNCE KÜFÜR ETTİLER’
Tutuklu gençlerden Civan Ozan Erkorkmaz da savunmasında, “Ben metro yürüyen merdivenlerinde alındım. Aşağıya inerken sivil polisler tarafından iteklenerek alındım. Direnmeye çalışmadım. Hala asker olduğumu, silah altında olduğumu belirttim. Küfür ettiler. Yumruklamaya başladılar” dedi.
‘KENDİSİ ASKER, HAVA DEĞİŞİMİNDEYKEN TUTUKLANIYOR’
Avukatı Mustafa Öztürk ise “Kendisi asker, 6 aylık hava değişimi varken şiddete maruz kalıyor, yetmez gibi tutuklanıyor” şeklinde konuştu.
‘ADALETE OLAN İNANCIMI KAYBETMEK İSTEMİYORUM’
Tutuklu gençlerden Emircan Yılmaz, “Bu süreç hem eğitimimi aksattı hem de özgürlüğümden mahrum kaldım. Adalete olan inancımı kaybetmek istemiyorum” şeklinde savunma yaptı.
‘SURATIMA YEDİĞİM YUMRUK NEDENİYLE GÖZLÜĞÜM KIRILDI’
Tutuklu gençlerden Göksu Kökoğlu, gerçekleştirdiği savunmada, “Yaşanan o korkunç polis arbedesinde arkadaşlarımı kaybettiğim için metroya doğru ilerlerken çevik kuvvet polisinin şiddetine maruz kaldım. Parmaklarımın enseme değdiğini hissettim. Suratıma yediğin yumruk sonrası gözlüğüm bu hale gelmiş durumda (gözlüğündeki hasarı göstererek)” dedi.
‘POLİS VAJİNAMA TEKME ATTI’
Tutuklu gençlerden Hatice Kübra Üstün, Emniyet’te verdiği “Bir polis vajinama tekme attı, diğerleri üzerime basıp geçtiler, ters kelepçeyle gözaltına alındım. Slogan atmadım” şeklindeki ifadesini tekrar etti.
Üstün, mahkemede gerçekleştirdiği savunmada, “Darp raporu alamadım fakat vajinamda kanamalar meydana geldi. Gözaltı aracında bayıldım. Ters kelepçe dolayısıyla bileğimde kesikler oluştu” ifadesini tekrar etti.
‘VÜCUDUMDAKİ HASARLAR RAPORA GEÇMEDİ’
Tutuklu gençlerden Irmak Gülbaz da savunmasında, “Ben tek başıma Vezneciler metro istasyonundan alındım. En az 4 kadın polis etrafımı sardı, ters kelepçe için 2 kere yere düşürüldüm. Ters kelepçe yapıldı, erkek polis yüzüme yumruk attı ve 3. kez yere düştüm. Kollarımda morluk ve çürük oluştu, hiçbiri rapora geçmemiş. Bu yüzden tekrar yüzeysel bir rapor aldım” ifadelerini kullandı.
MUHABİRİMİZ SAVUNMA YAPTI: ‘BASIN KARTIMI GÖRMEYİ KABUL ETMEDİLER’
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve tutuksuz yargılanan, gazetemiz muhabiri Engin Deniz İpek mahkemede yaptığı savunmada, “Ben basın mensubuyum, o gün oradaki etkinliği takip etmek için kurumum tarafından görevlendirilmiştim. Sırf kargaşanın orada olduğum için polis memuru tarafından çelme takılarak yere düşürüldüm. Basın kartımı görmeyi reddettiler” şeklinde konuştu.