“`html
2025 Yılı İlk Çeyrek Beyaz Eşya Sektörü Verileri Açıklandı
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2025 yılının ilk çeyreğine ait verileri kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, yılın ilk üç ayında iç satışlar ve ihracat rakamlarında kayda değer düşüşler gözlemlendi. Önceki yılın aynı dönemine kıyasla iç satışlar %15 oranında azalarak üretim alanında da %4 engellerle karşılaşılmıştır. Özellikle Mart ayında iç satışlar %17 gibi ciddi bir oranla gerilemiş, buna karşın ihracatta sınırlı bir artış kaydedilmiştir. Ancak üretim işleyişinin de Mart ayında %6 azaldığı görülmüştür.
Sektörde son üç yıldır devam eden ihracat kayıpları, Türkiye’nin beyaz eşya alanındaki güçlü pozisyonunu tehdit etmeye devam ediyor. İç piyasada geçmişte canlılık sağlamış unsurlar zayıflarken, sektör mevcut durumu hem iç talebin daralması hem de dış piyasalardaki belirsizlikler ile başa çıkmaya çalışıyor.
ABD ve Çin de dahil olmak üzere büyük pazarlar arasındaki ticaret gerginlikleri, ihracat potansiyelini olumsuz yönde etkileyen etkenler arasında yer alıyor. TÜRKBESD, artan maliyet baskıları ve talepteki düşüş karşısında beyaz eşya sektörünün rekabetçi yapısını koruyabilmesi ve istihdam gücünü sürdürebilmesi için yapısal politikaların gerekliliğini vurguluyor.
“GÜÇLÜ KATKININ ZAYIFLAMASI RİSKİ BULUNMAKTADIR”
60 bin doğrudan, 600 bin dolaylı istihdamı bünyesinde barındıran beyaz eşya sanayisi, 32 milyon adetlik üretim ve 22,5 milyon adetlik ihracat kapasitesine sahiptir. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, Türkiye’nin beyaz eşya ihracatının %75’inin Avrupa pazarına yapıldığını belirterek, “Çin’den Avrupa’ya yönlenecek olan ihracat, pazar kaybına neden olabilir. Ekonomide yaşanan sorunlar ve artan ticaret gerilimleri, çelik ve plastik hammaddeleri gibi temel girdilerde meydana gelen maliyet artışları, sektörün dayanıklılığını zayıflatmaktadır. Bu durum, ülkemizin sağladığı katma değerli üretimi etkilemektedir.” dedi.
Sığın, sürdürülebilir istihdam ve büyüme için maliyet yapısının korunması gerekliliğine dikkat çekerek, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) gibi mekanizmaların kritik rol oynadığını ifade etti. İhracatta pazar kaybını önleyecek stratejilerin önemini vurgulamıştır.
“ENERJİ TASARRUFUNA YÖNELİK ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ”
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, sektörde enerji tasarruflu ürünlerin yaygınlaşmasının ekonomik sürdürülebilirlikte belirleyici bir faktör olduğunu ifade etti. Özkadı, “Yeni geliştirilen enerji verimli ürünler, hem doğal kaynakları koruyor hem de tüketicilerin bütçesine katkı sağlıyor. Bu ürünlerin artışı, yıllık enerji tasarrufunu artırarak, sektöre de güç katacaktır.” dedi.
“DESTEK BEKLİYORUZ”
Özkadı, sektördeki bir çalışma ile ilgili bilgi vererek, sürekli çalışan buzdolabı ürünlerinin 2014 yılına göre %16 enerji tasarrufu sağladığını belirtti. “Buzdolaplarının hacminin %18 oranında artmasıyla bu tasarruf, önemli bir başarıyı temsil etmektedir. Bu nedenle tüketicilerin enerji verimli ürünlere erişimini artıracak teşviklerin sağlanmasını bekliyoruz.” dedi.
“KREDİ KARTI FAİZLERİNİN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR”
Yüksek kredi kartı faiz oranları, beyaz eşya gibi günlük ihtiyaç ürünlerinde tüketicilerin alışveriş kararlarını etkilemekte. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, tüketicilerin alım güçlerini artırmak amacıyla kredi kartı faiz oranlarının makul seviyelerde tutulması gerektiğini belirtti. Ayrıca taksitlendirme imkanlarının genişletilmesinin iç talep dinamiklerini destekleyeceği vurgusunda bulundu.
Kritik imalat sektörlerinde çelik ürünlerinin önemi
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, beyaz eşya üretiminde kullanılan çelik ürünlerinin toplam maliyetin yaklaşık %17’sini oluşturduğunu belirtti. Anti-damping soruşturmalarının sektör üzerindeki etkilerini değerlendiren Yavuz, “Bu politikaların sektörel talepler dikkate alınarak düzenlenmesi ve yerli üretimi destekleyici önlemler alınması önem taşımaktadır.” dedi.
Sektörün ekonomik büyümedeki rolü
Mehmet Yavuz, “Sektörümüz, ekonomik büyüme ve sanayileşmenin ana aktörlerinden biridir. Bu nedenle, maliyet baskısı oluşturacak önlemlerden kaçınılmalıdır.” açıklamasında bulundu. Ticaret politikalarının, sanayi üretimini destekleyecek şekilde sonuçlandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“`
